Çoğu insan
‘Samuel Pierpont Langley’ hakkında bir şey bilmiyor. Ve yirminci yüzyılın
başlarında, insan gücü uçuş arayışları maksimum noktada idi. Herkes
onu deniyordu. Ve ‘Samuel Pierpont Langley’ bizim varsayımlarımza, başarının
tarifine sahipti. Yani, şu anda bile, insanlara
sorun, “Niçin senin ürünün veya firman başarısız oldu?” ve
insanlar aynı üç şeyi farklı şekillerde sizlere sıralar, "yetersiz
sermaye, yanlış insanlar, kötü piyasa koşulları". Her zaman aynı üç şey; o
zaman onları inceleyelim. Samuel Pierpont Langley’e uçan makinayı
(uçakları) anlaması için Amerika Birleşik Devletleri tarafından 50,000 dolar verildi. Para hiç mesele
değildi. Hardvard’ta bir makam sahibiydi, Smithsonian’da
çalıştı ve çok iyi bağlantıları vardı.Tüm büyük akla sahip kişileri
tanıyordu. Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı. Ve
piyasa koşulları mükemmeldi. The New York Times onu her yerde takip
ediyordu. Ve herkes Langley’in tarafını tutuyordu. O halde nasıl
olurda Samuel Pierpont Langley hakkında hiçbir şey duymadınız?
Öte yandan Ohio’dan birkaç yüz mil uzaklıkta, Orville ve Wilbur
Wright, bizim başarının tarifi için değerlendirdiklerimizden hiç
birine sahip değillerdi. Paraları yoktu. Bisiklet dükkânından gelen
hasılatlarıyla hayâllerini ödediler. ‘Wright’ kardeşlerinin takımında bir tek
kişinin bile kolej eğitimi yok idi - Orville’nin veya Wilbur’ün
bile. Ve The New York Times gazetesi onları hiçbir yerde takip
etmiyordu. Orville ve Wilbur’ün farklılıkları sebepleri tarafından sürüklenmeleriydi: bir amaçla, bir
inanışla. İnandılar ki, eğer bu uçan makineyi
çözebilirlerse, dünyanın gidişini değiştireceklerdi.
Fakat Samuel Pierpont Langley farklıydı. O zengin ve meşhur olmak istiyordu. O sonucu elde etmeye ve zenginliği yakalamaya çalışıyordu. Ve işte bakın ne oldu, ‘Wright’ kardeşlerin hayâllerine inanan insanlar, onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar. Diğerleri sadece maaş bandrosu ile çalıştılar. Ve, nihâyetinde, 17 Aralık 1903′te, ‘Wright’ kardeşler uçtular-uçan makineyi ilk icat edenler oldular. Birkaç gün sonra dünyanın her yerinde icatları yankılandı. Wright kardeşler çalışmalarında başarılı olmuşlar ve havacılık tarihinin kapılarını açmışlardı.
Fakat Samuel Pierpont Langley farklıydı. O zengin ve meşhur olmak istiyordu. O sonucu elde etmeye ve zenginliği yakalamaya çalışıyordu. Ve işte bakın ne oldu, ‘Wright’ kardeşlerin hayâllerine inanan insanlar, onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar. Diğerleri sadece maaş bandrosu ile çalıştılar. Ve, nihâyetinde, 17 Aralık 1903′te, ‘Wright’ kardeşler uçtular-uçan makineyi ilk icat edenler oldular. Birkaç gün sonra dünyanın her yerinde icatları yankılandı. Wright kardeşler çalışmalarında başarılı olmuşlar ve havacılık tarihinin kapılarını açmışlardı.
Bu arada Langley’nin yanlış motivasyona sahip olmasının bir başka
kanıtı da ‘Wright’ kardeşlerin uçtuğu gün, o da işinden
ayrıldı. Diyebilirdi ki, “Bu mükemmel bir buluş çocuklar, ve
sizin teknolojiniz üzerinden bunu geliştireceğim,” fakat o bunu yapmadı. O
ilk değildi, zengin olamadı, meşhur olamadı, sonuçta da işten ayrıldı.