Her gün tam yirmi gün boyunca , onu nehre, nehirden de eve taşıdım durdum. Kuğu hemen hemen benim kadar büyüktü.Bir akşam üstü, her zamankinden daha düşünceli bir hali vardı. Yapma baliklarla ona avlanmasını öğretmeye alışmama aldırmıyordu. Çok durgundu. Bunun üzerine yine kucağıma alıp, eve doğru yola koyuldum. Birden göğsüme, yasladığı boynunun düştüğünü, kollarıma değdiğini hissettim. O gün, kuğuların ölmeden önce şarkı söylemediğini öğrendim.