19 Şubat 2012 Pazar

BIR ZAMANLAR . . .

Hatirlarim, 1991-96 yillari arasi, ilkokul donemim. Sadece oyunu dusunen, okulun son zilinin calmasiyla eve kosan milyonlarca kucuk cocuktan sadece birisiydim. Ne sinav derdim vardi ne baska birsey. Mutluydum, sorunum yoktu. Haa, annem sokakta yaptigimiz macin ortasinda beni eve cagirdiginda sorunum olmuyor degildi. Ne yalan soyleyim, cok guzel yillardi.

Tatil sabahlari televizyonda laff olympics - casper - sirinler uclusunu seyreder ardindan sokaga cikardim. Arkadaslarla turlu oyunlar oynar, her turlu yaramazligi yapar mesaiyi tamamlayip aksam ezanindan evvel eve donerdim. Camura da degerdim, kire de batardim, burnum da kanardi, 10 kisinin ictigi siseden suyu kolayi da icerdim. Unutmadan domates biber patates anonsu ile sokak arasindan gecen traktorun romorkuna takilip, amcanin farkedip kufur etmesine kadar sokak sokak giderdim.
 


Bilgisayarla simdikiler gibi erken tanismadim ben. Sene 98 idi sanirsam babam bana ilk bilgisayarimi almisti. 14 yasinda idim. Her sey zaten ondan sonra basladi. Sokaga daha az cikar oldum, arkadaslarimla daha az oynar oldum. Bilgisayarda fifa oynamak sokakta kan ter icinde mac yapmaktan keyifli gelmeye baslamisti. Ya da araba yarisi oynamak sokakta arkadaslarla bisiklet surmekten daha keyif verici geliyordu.
 

Bir sure sonra arkadaslarimla iyice uzaklasmaya basladim. Bilgisayarim ise can dostum olmustu. Allahtan annem ve babam durumun farkina varip hafta ici bilgisayari yasaklamisti. Bir kontrol mekanizmasi dogru bir sekilde olusmustu.

Simdi ise her sey farkli. 4-5 yasindaki cocuklar bilgisayarda mouse'u kullanmayi birakin oyun oynuyorlar. Ilkokula giden kardeslerimiz internet uzerinden online oyunlarla tanisiyor ve bagimlisi oluyorlar. Ben sansliydim, bilgisayarim varken bu kadar baglayici oyunlar yoktu. Ama ya arkamizdan gelen yeni nesil? Onlar icin ayni seyi soylemek cok zor.
 

Anneler babalar onlari sokaktan uzak tutmaya calisiyorlar. Onlara her turlu oyuncagi- oyunu sunarak onlari bu sekilde kontrol altinda tutuyorlar. Ne elleri camura topraga degiyor, ne kollarinda bacaklarinda kabuk baglamis yaralar oluyor ne de herhangi bir komsu cocugu ile paylasimlari. O kadar farkli yetistiriliyorlar ki cocukluk anilarinizi onlara anlattiginizda size inanmiyorlar. Bilgisayardaki oyunlarda sihirli guclere sahip olan kahramanlari gercekmis gibi goren bu nesil, sizin cocuklugunuzda sokakta yasadiginiz maceralar inanmiyor. Ne kadar komik degil mi?
 

Teknoloji aldi basini gitti. Hizlanip ilerleyisi ile de bizden coook seyi goturdu. Ne cocuklarin yasayabilcekleri guzel bir cocukluk kaldi ne de gencler icin genclik. Insanlar arkadasliklarini facebook uzerinden yurutur oldular. Yuzyuze olan samimi sohbetler yerini klavyelerde yazilan sanal kelimelere birakti. Bayramlasmalar, tebrikler, kutlamalar yerlerini sanal ortamdaki uygulamalara birakti.
 

Degistik cok degistik. Ama degisimin nedeni asla zaman olmadi. Biz sokakta maddi-manevi  kirlendigimizi sandik sadece. Ama bizi kirleten aslinda teknolojinin ta kendisi oldu. Biz kontrol altinda tutmamiz gereken seyin, kontrolune girdik sadece. Ve yuruyoruz umarsizca, caresizce...